Teknoloji

Devrim otomobili hüznünde bir hikaye: Aselsan cep telefonu

Türk savunma sanayi devi Aselsan tarafından 1997 yılında piyasaya çıkarılan ilk yerli cep telefonu Aselsan 1919 ‘un Devrim Arabası’yla aynı akıbeti paylaştı. Devrim otomobili devrinin önünde bir otomobilken, akıl almaz bir senaryo ile yok edildi. Aselsan cep telefonları ise iddiaya KVK’nın Nokia ile yaptığı gizli anlaşma sonucu dağıtılamadığı için piyasadan çekildi. Aselsan 1919 ve 1920 modelleri ne yazık ki halkın talebine rağmen hiçbir bayide satılmadı. 

Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Türkiye’ye uygulanan ambargo nedeniyle (bugünde benzeri durumlar mevcut), ülkemizin kendi savunma sistemlerinin geliştirmesi amacıyla 1970’li yıllarda ülkemiz insanlarının bağışlarıyla Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıfları kurulmuştur. ASELSAN da bu kapsamda 1975 yılında Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı öncülüğünde faaliyetine başlıyor.

ASELSAN 1919 TEKNİK EKİP

Türkiye’de ilk GSM şebekesi 1993 yılında hizmete açıldı. 1994 yılında yaklaşık 80 kişilik mühendis grubu tarafından yerli cep telefonu için çalışmalarına başlanıyor ve üç yıl sonra bu uğraşın sonuna geliniyor. En sonunda ise ismini 1919 koydukları yüzde yüz yerli cep telefonu meydana geliyor.1997 yılında ise ASELSAN, teknolojide devrim yaratan bir mobil telefon piyasaya sürüyor.

ASELSAN 1919

Aselsan’ın 3 yıllık uğraşı ve 5 milyon dolara yakın harcamayla ortaya çıkan ilk ürün “Aselsan 1919” model telefon Danimarka’da test edilip, İngiltere’den onay aldı. Sonuç olarak Türkiye, Dünyada cep telefonu üreten 9 ülkeden biri oldu. O yıl sektörde henüz Nokia, Ericsson ve Motorola markaları telaffuz edilirken, mobil telefon üreten dokuz ülkeden birisi de Türkiye olmuştur. İlk parti üretim 500 adet olur ve ilk adres olarak Azerbaycan ve Kıbrıs’a da gönderilir. Kısa bir zaman içinde ASELSAN 1919 büyük başarılar elde eder; 10 farklı ülkeye, üç ayda 5 binden fazla ihraç edilir. Hatta başarısı global pazarda o kadar yankı bulur ki, İngiltere’deki teknoloji fuarında birinci seçilir. Bu zaferde, ülkedeki ilk titreşim özelliğinin bu telefonda olması gibi birçok yenilikçi fikir barındırmasının etkisi büyüktür.

ASELSAN 1919 ‘UN ÖZELLİKLERİ

Boyu 12,9 cm, eni 4,7 cm ve kalınlığı da 2,5 cm olan cep telefonu, 185 gram ağırlığında olduğundan, zamanın en hafif telefon sıralamalarında önlerdeydi. İki çeşit pil kullanılan ilk yerli cep telefonu Aselsan 1919, 550 mah kapasiteli standart pil ile konuşma süresi 1.5 saat, bekleme süresi 40 saat olurken, güçlü pil kullanıldığında ise konuşma süresi 2.5 saat, bekleme süresi ise 70 saate kadar çıkabilmekteydi. Üretimi yapıldığı yıllarda fiyatı KDV dahil 96 TL olan (eski parayla 96 milyon TL) Aselsan 1919‘un 1 yıl garantisi vardı. Arızalanması durumunda ise İstanbul, Ankara ve İzmir’de 15 dakikada, diğer illerde ise 1 gün içinde tamir edilip geri verilebiliyordu.

– Cep telefonunda önemli isimlerin ve telefon numaralarının kaydedildiği bir rehber bulunmaktaydı. Bu rehbere sim kartına bağlı olarak 315 numara ve isim kaydedilebilirdi.

– Rehberdeki herhangi bir numaraya tek tuşa basılarak ulaşılabilir ve yine tek tuşla bu numaraya çağrı yapılabilirdi.

– Aselsan 1919, dünyanın birçok ülkesinde kullanılan GSM şebekelerine uyumlu olduğundan, söz konusu olan ülkelerde de kullanılabilirdi.

– Telefon meşgul ya da kapalı olduğunda, kendisine gelen çağrılar kullanıcının önceden belirlediği başka telefonlara yönlendirilebilirdi.

– Telefonun tuşlarını kullanarak hazırlanan kısa mesajlar bir diğer cep telefonuna gönderilebilir veya alınabilirdi.

– Telefon çaldığında, arayan kişinin telefon numarası görülebilir. Bu özellik sayesinde, arayan istenmeyen biriyse, telefona yanıt verilmeyebilirdi.

– Ücret bilgisi ekrandan görülebilir. Böylece, son çağrı ücreti ya da toplam çağrı ücreti öğrenilebilirdi.

– Telefondan aranabilen numaraların listesini hazırlar ve şifresini yalnız kullanıcının bildiği bir kilit ile kilitlerseniz bu numaralar dışında çağrı yapılması kısıtlanabilirdi.

– Şarj adaptörü ile standart pil 1 saat içinde doldurulur. Masa üstü şarj cihazı ile; cihazın üzerindeki pil ile birlikte yüksek kapasiteli yedek pil de şarj edilebilirdi.

– Yüksek kapasiteli piller; masa üstü şarj cihazı, çakmak adaptörü, araç içinde tutucu, anten güçlendirici ve ahizesiz kullanım kiti gibi zengin aksesuar çeşitlerine sahipti.

TELEFON ZİL SESLERİ, İZMİR MARŞI VE 9’NCU SENFONİ

Aselsan 1919, adından da anlaşılacağı üzere Atatürk’ün Samsun’a çıkış tarihini simgeliyordu. Türkiye’nin teknoloji üssü olabileceğini, Türklerin de bu tür çıkışlar yapabileceğini ispatlama amacıyla yapılan bu telefonun ilginç bir özelliği daha vardı. Atatürk’ün Cumhuriyet’in temellerini atmak için yola çıktığı tarihten adını alan bu telefon, aynı zamanda İzmir Marşı çalınarak açılıyordu. Telefon zil sesleri arasında “9’ncu senfoni”, “Dağ Başını Duman Almış”, “Türk Marşı”, “Ceylan” ve “Üsküdar’a Giderken” ve “Harbiye Marşı” da vardı. Böylesine bir başarının ardından, hemen yeni sürümler 1920 ve 1923’yi geliştirmek için koĺlar sıvanır ve 1997 yılında Nokia dan bir mühendis getirtilir ve aksilikler tam da bu zamanda başlar. Patent daha çıkarılmadığı için rakip firmalar uluslararası mahkemelerine başvururlar ve davaları kazanırlar. Zor günler geçiren ASELSAN, 1960 yıllarında Devrim Otomobilinde de olduğu gibi hükümet tarafında da konu ile ilgili destek göremez. Çukurova Holding’in bi kuruluşu olan KVK, telefon satış ve dağıtım pazarı tek başına hakimken Aselsan 1919’u değil de Nokia’yı bayilere dağıtır ve bir sebepten tüketicilerle Aselsan 1920-1923’ü de buluşturmaz.

ASELSAN 1920

Son gelinen nokta da ise malumunuz; sahipsizlik ve ilgisizlik neticesinde ASELSAN telefonları üretimden çekiliyor ve milli teknolojimizden mahrum bırakılıyoruz… Türk istihbaratı tarafından da kullanılan ASELSAN telefonlarında bulunan bir diğer önemli özellik ise; başka kişilerin veya kurumların, bu telefonlar üzerinden dinleme erişimini sağlamasının imkansız olmasıydı. 21 sene önce şu anki özel hayat gizliliğine dair yaşadığımız sancıların ilacının adımları atılmıştı. Belki o telefonlar geliştirilip günümüze kadar büyüseydi, bırakın ülkemizi dünyada teknolojinin geldiği yer bambaşka olabilirdi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu